Anaokuluna-Başlarken-web

Anaokuluna Başlarken

Yeni durumlarla karşılaşmak, eski düzenin yerini yeni bir düzenin alması, çocuklarda bir uyum sorunu yaşanmasına neden olabilir. Bu, sıkça karşılaştığımız olağan bir durumdur. Okul öncesi dönemden sonra okula yeni başlayan çocuklar, hem ev ortamından başka bir ortama girdiğinde hem de anne-babadan ayrılarak farklı insanlarla karşılaştığında birtakım kaygılar yaşayabilir. Bu yüzden okula başladığı ilk günlerde çocukların ağlaması, okula gitmek istememesi, anne-babadan ayrılmak istememesi, onların yanında kalmakta ısrarcı olması gibi davranışlar göstermesi oldukça doğal bir durumdur. Çünkü çocuğun ayrıldığı ortam (ev, anne-baba) tüm kurallarını bildiği, nasıl davranması gerektiğini kavradığı bir yerdir. Okul ise henüz kurallarını bilmediği, yabancı insanların yer aldığı yeni bir dünya yani yeni bir bulmaca demektir. Bu durum doğal olarak çocuğun kendi konfor alanından kopmak istememesine neden olur. Ayrıca bazen de ebeveynlerin çocuklarından ayrıldıkları için suçluluk duygusuna kapılmaları ve bu kaygılarını fark etmeden çocuğa yansıtmaları da yine çocuğun okul korkusunun artmasına neden olabilir. Ailedeki kaygıyı hisseden çocuk, okula gitme konusunda direnebilir.

 

Özellikle koruyucu bir çevrede yetişmiş ve hoşgörülü ortamda büyümüş çocuklarda bu tip kaygılar çok daha yoğun yaşanır. Buna karşın daha bağımsız, kişiliği gelişmiş, güven duygusu pekişmiş çocuklar, yeni bir ortama çok daha kolay adapte olur.

 

Bütün bu kaygıların ortadan kalmasının koşulu ise çocuğun okul ortamına alışması ve öğretmenlerini tanımasıyla mümkün olur.

Uyum sağlama aşaması boyunca çocuklarda gözlemlediğimiz tepki çeşitleri, her çocukta farklı şekilde gözlenebilir.

Peki Böyle Durumlarda Nasıl Davranılmalı?

– Ailenin, çocuğun anaokuluna adaptasyonu sürecinde göstereceği sabır ve kararlılık, okulöncesi eğitime ve çocuğun başladığı eğitim kurumuna gösterdiği inanç ve güven, çocuğun uyumuna olumlu yönde etki eder.

– Bu süreçte mutlaka çocuğun anaokulu/kreş/okulöncesi eğitim kurumuna yönelik düşüncelerini anlatmasına fırsat verilmeli ve dinlenmelidir. Ama okul hakkında çocuk sorgulanmamalıdır.

– Velinin okulöncesi eğitim kurumuna veya personele dair olumsuz düşünceleri varsa, bu durum çocuğun yanında konuşulmamalı, idareyle iletişime geçilmelidir.

– Aileler, okul öncesinde çocuğa okula dair açıklamalar yaparak kurumu tanımasını kolaylaştırmalı. Okulun her gün gidilmesi gereken bir yer olduğu, burada yeni arkadaşlar edinerek yeni bilgiler öğreneceği anlatılmalıdır. Bunu yaparken abartılı bilgilerden kaçınılmalı ve yanlış bilgiler verilmemelidir. Çünkü çocuğun anlatılanı gerçekte görememesi, anlatılanın karşılığını bulamaması okula olan güvenini azaltır.

– Çocuğun okula alışması ve devamlılığın sağlanması için aile bireyleri arasında fikir birliği sağlanması oldukça önemli bir konudur. Eğer anne-baba, büyükanne, büyükbaba gibi aileden biri çocuğun okula gitmeme talebi karşısında çocuktan yana tutum sergilerse, bu durum doğal olarak çocuğun güç almasına ve okula karşı tepkisinin büyümesine neden olur.

Eğer çocuk kaygıları bitmiş olmasına rağmen okula gelme veya geldikten sonra anne-babasının gitmesini engellemeye çalışıyorsa;

– Çocuğu servis ya da okula bağımlı olmadığı ebeveyni tarafından götürülmelidir.

– Çocuğun okula devamı konusunda aile ısrarcı olmalıdır. Okula giderken kıyafetlerini giymesi ve okula yerleşmesinde yardım etmelidir.

– Küçük ödüllerle okula devam etmesi konusunda sözler verilebilir.

– Okul kaygıları konusunda çocuklar konuşmaya teşvik edilmeli ama sorgulanmamalıdır. Çocuğa aile mutlaka onu anladığını hissettirmelidir.

– Sadece belirli bir zaman diliminde okulda kalacağı söylenerek çocuk yatıştırılmalıdır. Çıkış saatleri çocuğa söylenerek bu saatte okuldan alınacağı bildirilmeli ve o saat geciktirilmemelidir.

– Her şeyden önce aile çocuğu okula vermeye hazır olmalıdır. Aileler çocuğu anaokuluna verdiği için suçluluk, yalnızlık, çaresizlik ve kaygı hissetmemelidir.

YENİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILININ HEPİMİZE MUTLULUK, SAĞLIK VE BAŞARI GETİRMESİNİ DİLERİM.

sevgi ve saygılarımızla…

İLKEM KREŞ VE ANAOKULU KURUCU MÜDÜR / TUĞBA DÜZENLİ

YAZIYI PAYLAŞ
Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on linkedin
LinkedIn
Share on pinterest
Pinterest
Share on email
Email
Share on whatsapp
WhatsApp

Diğer Yazılar

Anaokuluna Başlarken

Anaokuluna Başlarken Yeni durumlarla karşılaşmak, eski düzenin yerini yeni bir düzenin alması, çocuklarda bir uyum sorunu yaşanmasına neden olabilir. Bu, sıkça karşılaştığımız olağan bir durumdur. Okul öncesi dönemden sonra okula yeni başlayan çocuklar, hem ev ortamından başka bir ortama girdiğinde hem de anne-babadan ayrılarak farklı

Farkımız Mutfağımız

Farkımız Mutfağımız En başından itibaren en önemli ilkemiz doğal ve doğada olmak oldu. Böyle bir iddiada bulunmak, ancak her noktada doğal olmakla gerçekleşebilir. İlkem bu iddiasını her geçen gün daha fazla gerçekleştirme konusunda ciddi irade sahibi bir kurumdur. Biz, okul öncesi eğitim süreçlerinde doğal ve

İlkem’de Atık Gıdaların Serüveni “Kompost”

İlkem’de Atık Gıdaların Serüveni İlkem’in en önemli ilkesi doğayı korumaktır. Çünkü biz biliriz ki “doğanın efendisi değil, parçasıyız”.   Bu bakış açısıyla bir eğitim çerçevesi hazırlar, 0-6 yaş arası çocuklarımızı hayata hazırlarız. Okul öncesi eğitimde doğayı tanımanın önemini, daha çok küçük yaşlarda çocuklarımıza aşılarız. Daha

Bademli Mahallesi, Suzan Sokak No:4, Mudanya / Bursa, Türkiye
Tel: 0530 455 11 08-0545 559 19 92
Şükrüçavuş Mahallesi, Rüştiye Mektebi Sok. No:2, 16940 Mudanya / Bursa
Tel: +90 224 544 1050 Gsm: 0530 455 11 08 - 0545 559 19 92

E-Mail Listemize Kaydolun

E-Mail Listemize kaydolun eğitimlerimiz ve fırsatlarımızdan ilk siz haberdar olun.

İlkem Anaokulu, © 2020

Mesaj Gönder
Merhaba,
Nasıl yardımcı olabiliriz?